20 Şubat 2016 Cumartesi

HEP BİR TIK DAHA İLERİYE


Daha güzel bir dünya… Evet. Aslında yapılabilecekler listesi çok kabarık gerçekten. Biraz bilgi ile aslında bu güzel dünyaya kavuşacağımıza dair inancım kuşkusuz. Aklıma ilk gelen ve listenin en başındaki isim bana sorarsanız “yardım”. Yaptığımız her bir yardımda manevi huzur bizi sarıp sarmalar öncelikle. Yüzümüzde bir tebessüm belirir. Yardım bir iyilik sembolüdür ve iyiliği üç gruba ayırırız. “Karşılıksız yapılan iyilik”, ”iyiliğe karşı iyilik”, kötülüğe karşı iyilik”. Biraz ruh temizliği. Bir alışveriş merkezinde poşetlerini taşıyamayan bir teyzeye yapılan ufak bir yardım, ağlayan bir çocuğu mutlu edip yüzünü güldürebilmek ya da dışarıda açlıktan susuzluktan kıvranan hayvanlara uzatılan bir ekmek kırıntısı ve yanına da bir kap su. Her ne kadar çok ufak bir yardım gibi gözükse de göze bütün insanlığın bu davranışları sergilediklerini bir düşünsenize. Aman Allah’ım! Bu tarz küçük yardımlar daha güzel bir dünyanın yapıtaşı ve temel tuğlasıdır. Bunlar olmadan yapılan bir dünya inşaası ilk çıkan bir 4.5 şiddetindeki bir depremde dahi yıkılacaktır.
            Sıra geldi ilk sıralardaki bir diğer isime. ”Empati”. Yani halk arasında da olduğu gibi “kendini benim yerime koy”. İnsanları anlayabilmenin, yaşadığı zorlukları veya mutluluklarının derecesini bu yolla anlayabiliriz. Kelime anlamına baktığımız zaman da Fransa’dan dilimize “empathie” olarak giren bu kelimenin “duyarlılık”, ”duygudaşlık” gibi kelimelerle karşılığının bulunduğunu görürüz. Mesela evinin önünde küçük bir çocuk gördün. O kadar aç ki artık kaburgaları sayılacak. Kendini onun yerine koyduğun andaki duygudaşlığı yani duygu birliğinizi hayal edin. Hayali bile kötü değil mi? Bunu yarım bir ekmek vererek o çocuğa dindirebilirsiniz.
            Her şeyin daha iyisini düşünebilmek gerekir. Bu da benim listemdeki iyi bir dünyaya biletlerden biri daha. Bir şey iyidir, gerekliliktir, araçtır, amaçtır. Misal bir telefon. Martin Cooper’in icat ettiği cep telefonu evet bir baş yapıttı. Fakat insanlar o sadece “alo” diyebilen ve fazla özelliği olmayan o telefonla bir müddet yetindiler. Yetinebildiler. İnsanoğlu olarak her ne kadar doyumsuz olsak da bazı konularda bu gerçekten de gerekli bir eylem. Cooper’in icadından sonra biraz daha ilerisini isteyen bir insanoğlu çabaladık, uğraştık ve hep bir tık daha ileriye sloganımızla bu günlere kadar inanılmaz bir güzellikte getirdik icadımızı. Tasarımlarımızla bir tık daha ileriye sloganımızla hep daha iyiye yaşanabilecek, daha temiz ve daha iyi bir dünya için uğraştık. Uğraşıldı.
            Aslına bakalım da görüldüğü üzere daha temiz, daha iyi ve güzel bir dünya aslında o kadar da zor değil sanki. Ne dersiniz? Hayvanların önüne koyulan bir kap su, bir çocuğa ekmek arası vermek ya da bir tık daha ileri sloganımızla hep her şeyin daha iyiye dönüşmesi. Bu küçük yardımları ve azmi hiç bırakmayalım. Daha temiz, daha güzel bir dünya için önce ruhumuzda temizlik yapalım. Yılmayalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder